Her gecen gün herşey çok değişiyor.
Çiçeklerle konuşan kadınlara, yahut da yağmurda ıslanmayı seven insanların cesaretine hep hayran kalmışımdır..
Her şeye güzel tarafından bakabilmekte empati kurmaktan geçer genelde… Kadife diye bir tabir vardır ya öyle işte..
Bir yerde oturup kalkmasını bilen, konuştuğu kelimelere dikkat eden kaç kişi vardır etrafımızda; saysak avuç içi kadar çıkar içimizden.
Belki daha az..
Çünkü her şey sahte, her şey çok değişti…
Derin olması gereken şeyler sığ oldu…Eksik kaldı gülüşlerimiz gamzemizde..
Saygının bittiği yerde sevgisizlik başladı, ve güvensizlik en büyük rol çaldı hayatımızdan.
Bizde eşlik ettiği bir güzel…
Ve kaç cümleyi kırdık, kaç kelimeyi ihlal ettik saymadım bile… Kimleri inciterek üst raflara reçel kavanozları dizdik…
Ve kaç omuza basarak en üste çıkmaya çalıştık..
“Kol kırıldı, yel içinde kaldı bazılarının”, bazıları da hala en kötüyken en iyi baş rolde oynadı. Oyun güzel, sahne güzel, alkış çok…
Tamam işte!
En argo konuşma şekline sahip olan kişiyi , en cüretkar yaptık.
Lafı alttan alanları güçsüz,
saygısız olanları, en güvenilir hale getirdik…
Bana göre ise, düşüncesinde hiçbir art niyet olmayan insanlara salak muamelesi yapanlar kendi şeytanlığını da ilan etmiş oldular istisnasız…!
Yazan Hasan Sağlam